ŞİİR 1894
Şiir Kanaması-Taha İhsan Çetin
Bir kez daha Seni anlatma beyhudesine girişmek Hiçbir tesiri olmasa da ruhunda bu emeğin Yine de uğrunda kalemi bükmek Biz diye sözlerime başlamak isterim de Lakin ağzımdan kan dökülür Bilirim en son sığınacak yerin kalbimdir Ama bir umuttur Olurda uğrarsın diye Şiire soyunduk bütün kelimelerle Bütün sözcüklerle çalıştık seni methetmeye Sen ya da siz […]
ŞEHRE BAKMAK – Uğur Arlıer
Karanlık, sinsi bir baykuşun kanatları gibi Üstümüze gerildiğinde -hiç şaşmaz huyumdur Balkondan sarkar, şehre bakarım Yani şehir dediysem, evlere.. Yani ev dediysem, pencerelere.. Yani pencere dediysem, cama vuran gölgelerine Bakarım daha yüzünü bile görmediğim dostlarımın.. Ve her birinin ayrı ayrı O ışıkların ardında mutlu olduğuna inanarak Kıskanırım onları Uzakta silahlar […]
MEMLEKETİM -İkram Güneş
Kan kokuyor mu sokaklar hala, Yüreği yangın yeri mi hala memleketimin. Barut kokuyor mu hala etraf. Dağ, Taş, Toprak, Vede yağmur hala sessizce haykırıyor mu..? Umut, Hala tel örgüler arasında mı. Peki ya kuşlar, Kuşlar hala göçmen mi yaşar memleketimde..? Sahi, Çocukları nasıl memleketimin. O mahzun, O suskun, Yaşları küçük, Ama yürekleri kocaman çocukları nasıl […]
Anlatır – Mert Tahta
Belki kelimesi bile çok sey anlatır bana Tüm ihtimallere rağmen sevdim seni amansızca Sarı yapraklar değildi yeşeren içimde Gökkuşağının yedi rengiyle tanıştım seni görünce Sineme akan damla mı yağmur mu ? Ne tez unuttun masum su kenarında ki bakışlarını
kalp batısı – berrin efla fırat
Kalp batısında Batık gemilerin uzağında; Perşembeye uzadığında saçları güneşin Korku kutsadı karanlığın şövalyeliğini. Kokladı Göğün kuyusunda taş, bilirdi,sesin kokusunu. Bugün yağmurun dördü: Seni büyüyen ve çoğaltan aşkın adıyla sevdim! -Gelincik aklandı – Çocuk sarısı kaldırımlara. Yerin yüzü makasla kesildi İsyan ritüelleriyle gömüldü Kendini, kendine çok görmelerin tohumları. Bugün yağmurun üçü: Seni büyüyen AŞKIN adıyla […]
düş ve düşüş -Josef Kılçıksız
denizin hediye bıraktığı dalga tuzla konuşur bu saatte, çıplak taş sessizlikle ve demir yenik yolculularıyla hayatın… bu saatte içimden rüzgarın uygun vaktine bir tren geçer, çözer zamanın biribirine dolanmış ağlarını, başlangıç sona bağlanır usulca… yüzüne o kadar çok bakmışım ki; yüzün sis kadar dağınık, is izleri kalmış yanıklarında… yakanda bir rozet gibi […]
Gülün Duası Neydi? – Mehmet Özgür Ersan
Sen gül ki bu vakit de Ey gizemli gül Büyüsün duasıyla nice annenin Yeryüzünün tüm gülleri Hâlâ kesik birçok ağacın her yeri Yalnız bıçak izleri değil gövdesinde Kavuşamamış binlerce sevdalının Yürek burkan izleri Kök salan çınar bu yabanda Uykulu bacaklarını salmışsa Toprağa Hâlâ don topraktaki kökleri Hiç bir şeyi sezemez şu an Sende ki feryadı […]
İSTANBULUN GÜZEL KIZI -Zeynel KÜRKÇÜ
İstanbul’un güzel kızı, Güzel İstiklal. Gecesinde rakı saklar. Gecesinde balık, aşk saklar. Bazen ölümsüz, bazen bir gecelik Levanten beyefendilerin durağı Hüzünlü bir Hicaz Taksimine Bıraktı yerini, Çiçek Pasajının Madam Ahanit ’in Şen şakrak ezgileri. Tamda Martın orta yerinde, Tamda güzel kızın göbeğinde. Bir annenin ellerinden tuttuğu, Çocuk çığlığı sardı, Güzel İstiklalin […]
ANLATAMAM-Hikmet Güzelkokar
Ne kadar serçe kanatlıydı bilseniz Bir gel deyişi vardı gözlerinde Bahar rüzgarı estiren Vakitli vakitsiz türkler söylerdim Deli mi ne diyesiler geçerken yanımdan Hiç mi hiç oralı olmazdım Bir de ıslık çalardım duyulmayan Bir gülüşü vardı Aklımda, an be an Gidişi değildi yollara küstüren Git deyişi de değildi inadına bastıran Bir bakışı […]
‘Kaldırımlar, Güller, Papatya Çiçekleri’ – adar arslantosun
Sevgili b Merhaba Hoşçakal Ve işte Geldim, yoktun. Açsaydın kapıyı Kar yağacaktı eşiklere. Görüyorsun işte Saat iki Ve ay. ben burda değilim sen orda yoksun, Sahi, şimdi yıkıyor bütün birikmişleri? Bence bu en güzel mevsimi şimdi kentin En terkedilmeyecek zaman. Bir ben üşümedim zaten, Bir de yağan beyaz. Başucumuzda duvarlar yükselmiyor […]
Vücudunda Aşk- Özlem Acar
Menekşe gibi Kokar saçların. Gözlerine değer ardından ellerim O ben dolan bakışların Göğsüne geçiyorum Bu son dönüş Efendim diyorum Kafamı yorup tam da kalbinin olduğu yerde Anılara dalıyorum Kimsenin uğramadığı yerde Bir tek ben değer biliyorum 21.01.2017 00.41
NASİP OLMADI -Makbule Özkan
Ellerine güller dikerdim ben senin. Sen saçlarıma yılbaşı ağacı. Sokağımızı ateş böcekleriyle aydınlatırdık.. Kaldırımlara terkedilmş hayvanlar için, Su kabları bırakırdık, Trafik ışıllarının olmadığı uzak diyarlara geziler yapardık, Hiç aklımıza gelmeyecek şeyler tadardık, Sonra dönüp yine kutsalı, Yani , benim sana olan aşkımı, Yeni baştan tadardık.. Tanrı gibi yaşardık, Tenin tenimi yakardı Ben ağlardım […]
TEHECCÜT GÜZELİ -Ali İhsan Tarman
Kalbindeki aynadan yaşıyorum seni Evliya iyiliği Yalova’daki ruhun Sahil şeridi boyunca gülüşünde beyaz papatya Babamın bir bedduası tutuyor Seni canıma iliklemişken.. Annem ne kadar sevinsede ağlıyor Bak şuradayım hemen fikrinin tek ucunda Saman aleviyim desem inanmazsın Bağ bahçe işlerinde sana ruhumu taşırım.. İncinsen kırılırım papatya Rabbimden aldım aşkın sözünü Kımıldamaz mı nefsim? Ta ben […]
Son Yorumlar