Şiir sanatında ustalığa yer yoktur denir ya! Mehmet özgür için şiirin acemi çocuğu diyebiliriz bu yüzden. Her daim şiire âşık ve bu konuda iddiasız bir derviş olarak kalmıştır Mehmet özgür. İki iyi edebiyat dergisinde editörlük görevini üstlenmesine rağmen, kabul gören edebiyat alanlarının dışında durmayı başarmış, kendini öne çıkartmamaya özen göstererek edebiyatın yunusu olmuştur. (En azından benim gözümde bu böyledir.)
Ezber bozan şiirleriyle Mehmet özgür, hiçbir yazınsal kuralı ve kalıpları kullanmadan kendine has üslubuyla şiirlerini kaleme alıp, En tehlikeli boyutta yazmış şiirlerini. Aynı kelimeyi bir şiirde birden fazla kullanmak! Bunu birkaç defa yapmış, olmuş mu? Bir okuyucu olarak olmuş ve olamamış dediklerim var elbet ama şunu belirteyim ki oldukça yalın bir dilde okuyucuyu yormayan ve samimi dizeler.
Toplum gerçekçi şair yazar Mehmet Özgür bir yerde; “Edebiyat yıkıcıdır. Sözcüklerden korkunuz. Verili gerçeği tek tehdit eden insanın kafasındaki kurgudur. Kurgu buluştur. Buluş yeniyi inşa etmedir.” Diyordu. Belki de bu yüzden ezber bozan şiirlerinde geçmiş döneme ait hiçbir arka plan göremedim. Bir akımın devamcısı değil, bir kurgusu kalıbı yok! Kendine ait diliyle yer yer sevdiren, yer yer yerdiren bir üslubu var Mehmet özgürün.
“Kaçak şarkılar” adlı toplum gerçekçi şiirinde; demir kapılar ardında/ yağmur düşlüyor / rüzgâr pencereleri açmasın /çok üşüyor /yorgunluk mu yoksulluk mu / gölgeleri çekilmiş alnına/ sevmek sorumluluğuyla/ ona baktıkça /çok üşüyor /tut ellerini sabah karanlığında / çok üşüyor… Kuşkusuz içine alıp şiirin okuru, aşkı, açlığı ve esareti anlatıyor bir türkü tadına!
Oysa “içimizde kırlangıç geçse” adlı hasret şiirinde; önümden İstanbul çekilse/ sen görünsen/ nerede olduğunu bilmesem/ yine karanlığa bulansam/ gözlerin rüzgârda savrulsa/ uykumu tutsam/ bırakmasam /uzun uzun sevişmeye vaktimiz olsa / yağmurdan çıkıp gelsem/ gözlerin elası… Betimlemelerle çok güzel bir hasret resmi çizerken, “sem” ve “sam” gibi ekleri çok sık kullanarak okuru sıkıp, “yetmez mi?!”de dedirtebiliyor!
Ve hemen ardından “aşkın mor çığlıkları” adlı şiirinde; şiirin adıyla devam ederek şiire; hazindir /ve sararan yapraklar gibidir / karşılıksız aşklar/ savrulan bir aşkın mor çığlıklarıyla/ yakar âşıklar / ağrıyan yanlarını / bırakıp küllerini meşe kozalaklarına /yağmurlarda dinlendirir… Diyerek yepyeni bir tatla şaşırtıyor!
Tuzdan sarhoş balıklar Mehmet özgür Ersan’ın ilk şiir kitabı. Daha önce çeşitli dergilerde şiir öykü vb edebi eserlerini okuduğumuz Mehmet özgür, ülkemizde kitap çıkartmanın, hatta şiir kitabı çıkartmanın tüm zorlukları ve risklerine rağmen birisi de “Anadolu da Devrimci isyanlar” adlı bir araştırma kitabıyla birlikte, iki kitap birden çıkartma cesaretini gösterebilmiş!
Ciddiye alacağımız ve keyifle okuyabileceğimiz bir kitap “Tuzdan Sarhoş Balıklar…
Tuzdan sarhoş balıklar
Mehmet özgür Ersan
Tilki kitap yay.
Bir cevap yazın