Daha kaç zaman ayrı duracağız
Bu tel örgülerin arkasından
Parmak uçlarıyla dokunacağız birbirimize
Ne zaman kalkacak bu bölücü sınırlar
Kaç newroz daha geçmeli kavuşmak için
Ne kadar da yakınız birbirimize
Uzanabilsem
Son bulacak kaç yüz yıllık bu hasret
Ne kadar da uzak
Duvarlar, sınır devriyeleri
Cılız ve yorgun ışıklarını seyrediyorum sınır köylerinin
Depremler yaşıyorum düşen her bombayla
Ve paslı kurşun sesleri kulağımda
Çıldırtan siren seslerini andıran
Mayınlar döşeli sınır boyu
Mayınlar çiçeklerden çok
Sönük kalıyor yıldızlar buralarda
Kurşunlar daha aydınlık
Harlanıyor bu ateş gözyaşıyla
Genç kadınlar da savaşıyor
Çocuklar , yağız delikanlılar…
Harlaniyor bu ateş öfkeyle..
Önder Kılın
Bir cevap yazın