Teninde dökük döşemesiyle
Beton sesleri
Dudağında çürümüş tütünüyle
Yarı baygın bir pipo
Bayan nazik
Bilmem bişeylerden
Bir sokak kadını
-yahut bir hayat kadını –
Güneşin şafaktan izliyor kaçışını
Kamer kovalıyor
Ya da kamerden kaçıyor bu nur
Yarı sisli odasından
Yanaşıyor mutfağa doğru
Upuzun tırnakları
Dağınık beline uzanan saçları
Ağzında gereksiz laflar
Bu gidenler saçmalıklardan ziyade zamandı
Topuğu yarıdan kırık ayakkabıları
Harabe olmuş gece konduydu sanki
Bayat ekmeğe muhtaçtı
Bayan nazik
Bilmem bişeylerden
Bir sokak kadını
Elbisesi vardı
Kırmızı ve belden aşağısı parlaktı
Piponun gereksiz tütünü bitmiş
Bi sigara yakmıştı
Diliyle ıslayarak kağıdı
Çakmak aradı bir müddet
Sağına soluna bakındı
Oda sisli duvarlar çatlaktı
Ateş buldu sonunda
Yırtık bi tarafı düşmüş kanepe kenarında
Kuru ekmeği de kalmamıştı mutfakta
Son sigarasını da yakmıştı evvelden
Güneş doluyordu yavaştan evine
Gerçi o korkardı şafak vaktinden
Dertleri büyümüştü
Yaşının büyümesi gibi
Karanlıktan da korkardı küçükken
Şimdi ışık girmez odasına uyurken
Artık yaşamanın bir anlamı
Bir önemi kalmamıştı sanki
Bayan naziğin
Sokak kadını
Söndürdü sigarasını
Ve
Bıraktı zamana kollarını
Bir cevap yazın