Biraz uzun bir yazı olacak. Şimdiden bunun için affınıza sığınırım. İlgilenenler kabaca da okuyabilir.
Türkiye’de yaklaşık 10 milyon sokak köpeği olduğu söyleniyor. İngiltere, hep sokak köpeği sorununda örnek gösteriliyor. Sokak köpeği sayıları yaklaşık 100 bin. (Barınak dışı) Nüfusları ise 66 milyon. Halen sokak köpeği için ödenek ayrılıyor. Tamamen bitmiyor. Görsellerde bazı verileri topladım.
Sanırım 2012 yılıydı. İngiltere’den sokak köpeği sorunu için bize konferans vermeye geldiler. Kendilerinin başarısız olduğu konuları anlattılar ve uygulanması gereken şeyleri söylediler. Barınakta 30 gün içinde uyutma yapılması tavsiye ettikleri yöntemlerden biri değildi. Bunun üzerinde durmadılar. Başarısız oldukları yöntem sokak itlafıydı.
Sokak köpeği sorunu var mıdır?
Yılda 92 insan, binlerce kedi ve diğer canlı türlerini ve birbirlerini öldüren bir türden bahsediyoruz. Sokak köpeğinin çoğunluğu da takdir edersiniz ki refah içinde yaşamıyor. Zoonoz hastalıkları görmezden gelsek bile sokak köpeği sorunu evet vardır. “Sorun yoktur” deyip görmezden gelince puf diye yok olmuyor.
İtlaf insani midir?
İtlaf insani değilse neden 5-6 tür hayvanı mütemadiyen öldürüp yiyoruz? Veya deneylerde milyonlarca hayvan ölüyor hala? Tek türün, diğer türleri ciddi şekilde tehdit etmesi halinde bile korunması nasıl mantıklı olabilir? Dünyada defalarca bir kaç canlı türünü tehdit eden istilacı tek tür itlaf edildi. Bir ara martıların bir çok kuş türünü yok etme tehditi yüzünden Avrupa’da bunlar yaşandı. Daha çok örnek var.
Peki itlaf köpek sorunu için bir çözüm müdür?
Sokaklarda toplu itlaf bugün konuşulmuyor ama toplu itlaf hiçbir ülkede başarılı olmamıştır. İngiltere de buna dahil. Farklı yöntemlere geçmek zorunda kaldılar. Bu uzun bir konu ve es geçiyorum. Türkiye’de de 1980 lerden 2010 a kadar en az 30 yıl toplu itlaf yapıldı ve bitmedi.
Peki barınaklarda 30 gün bekletmek ve uyutmak mantıklı mı?
Öncelikle bunun için sayı ve maliyet hesabı gerekir. Türkiye’de barınak köpek kapasitesi 100 bin. Yani sokaktaki hayvanın %1 ini karşılıyor. 30 günde 100 bin köpek itlafı ve yeniden barınak doldurulması ile demek ki 100 ayda köpek sorunu bitiyor gibi bir algı var. Peki ya sokaktaki üreme hızı? Sürekli sil baştan. Köpek toplama ve itlaf maliyeti, itlaf sonu köpeklerin gömülmesi veya yakılması gibi bir çok maliyet var. Köpeklerin yüzde onu sahiplenebilecek belki. Bunu sayıya katmadim. Gerek de yok.
Bir yönteme başlamak veya bir yöntemi denemek için bunun uzun vadeli sonuç simülasyonunun yapılması gerekir. Ve kabaca maliyet karşılaştırması gerekir. Ve tabi ki en önemlisi bugüne kadar doğru düzgün yapılmayan ödeneklerin nasıl ve nereye gittiğinin sıkı denetlemesi gerekir. Hem kurum içi ve hem de bağlı olduğu kuruluşların teftişi çok önemlidir. Çünkü bunlar olmayınca hep aksayan ve bir türlü bitmeyen sorunları yaşıyoruz.
İnsani açıdan tabi ki uyutma yanlısı değilim. Ama önüme sunulan şeye rasyonel açıdan bakmaya calişsam da elle tutulur bir sonuç göremiyorum ve işin içinde göbeğinde çalışmış biri olarak ikna olamıyorum.
Bir cevap yazın