eksiğin bir fazlasını yaşayan gün
yaktı kullanamadığım hayalleri
.
yürek zerreme koza ören
giz kuyusundaki dokumacı kuştu
hikayesi kısa sürdü kan uyanınca
.
gönül gölünde dolaşan hüzün
sevda türküleri yazdırdı kalem dile
suyun şavkında okurken sevdayı
eskimeyen akşamlara rastladım
boştaki sesimde
.
aşka misafirdik bir zamanlar
tanrının gizinde kaldığımız an’lardı
şimdi ömür gurbetini yaşıyor
çıplak yüreğin açık alanında
.
zerresini toplayan bakir zaman
kırağı elleriyle örttü yüzünü
gelen son dalga
alınca karanlığın karasını
uzun yürüdüm ışıklı yolda
Bir cevap yazın