elimde son bir kavram var
son bir cinayet daha
sımsıkı tutuyorum onu
yalnız parmaklarımla değil,saçlarımla,damarlarımla,iskeletimle tutuyorum onu
bir haber aldım, modern bir ulaktan
yani herhangi birinden
bir haber aldım,
kayboldu piyangoya inancım
son bir balo daha
eller sarılmış bellere sımsıkı
gözler şehvet taşıyor
gözler kinli,hırslı
yanıyor insanların gözleri
ama her şey kusursuz
mâlum rastlantılar çevremde
-bir içki?-
ne diyorsunuz bana, çabuk söyleyin
karşıda dünyam bekliyor beni
karşıda sevdam bekliyor
kavgam
dövüşüm bu geceleri yırtan ne ise onunla
bekliyor beni
karşıda
son bir köprüm var ince bir gülüş
sıska bir beden
yorgun bir orkestra
çok kalmam,son bir gece daha
mecbur olmadığım
kurusıkı mermisi düşmeyen bir gece daha
kulağıma adımın söylenmediği
kollarımın üşümediği
dönütsüz nidalarımın olmadığı bir gece daha istiyorum sizden
son bir susmak daha var cebimde
hangi yüze fırlatayım onu
hangi sisli dağın tepesinde
hangi masaldan aşağı bırakayım
ya da nerede hıçkırayım onu
söylesenize!
son diyorum son,
son bir yürek daha var içimde
adımı bütün panolara asan siz,
yüreğimin,
bu buz tutmuş,sürgüne kâni
korkmuş, ufalmış
kaçırılmış Kasr-ı Şirinden
bu yüreğimin,
önüne nasıl geçeceksiniz?
ilahi fecir!
dağıt uykumu
dağıt bu kirliliğini yüzümün
arıt beni Noel gecelerinden
kov yüreğimden kiralık kazazedeleri
ve sırtıma vur damganı
kat beni kendi içine,
öğüt bütün bu hislerimi de
son bir sözüm kaldı
bu pandomim evreninde
bu yumruk ve toz cehenneminde
son bir söz
kabrimden buharlaşacak olan
söz ki, sonsuz harf ile
söz ki, evvelden âtîye
çağırın iskeletimi o zaman
bekleyin beni sonsuzluğun kapısına uzandığım yerde
Bir cevap yazın