
Ve kirli kütleler
düşüyor kurallarıma
Birine geçiremiyorum
kanatlarımı
Yine Koylarıma sızıyor
dört kollu balıklar
Ve yine kuşlara kurşunlar ,sapanlar
Aniden serpiliyor
İskele adamları
Böyle direniyor bacakları acıyla
Gökyüzü haykırıyor
koronun kızlarına
Fısıldayın içimi güneşe doğru
Güneş naylonları eritiyor
Sonra arılar dağıtıyor çelenkleri
İçinde çiçekleri nefessiz
sahte kokan Gelinciğe
Oluşu tamamlanmamış
Bir dünya
Sepetinde duran
Sakalları kırçıllı adamların
Ölümü bekleyişi gibi
İçimizdeki tabiat
Derinden kesilmiş ve kesilen
Tırnak içindeki
Toprak
Kuruyan göllerin yusufcukları
Kızıl ateşli kestaneler
Yağmur damlasına kanmış
Solucanlar
ve kürklere dikilmiş sinekler
Üreyen ve dönüşen
insanlar
Bu dev gibi gerçeklik aslında
Tahta ve kartondan
Bir cevap yazın