-İnsan unutur insan olduğunu,
taş unutmaz taş olduğunu-
bir şehir var bir şehir aç, susuz
tüm insanları gitmiş
göç kervanı üzerinde şehrin
yaşamın ayak izlerini yok etmiş
beyaz fosfor
uyku tulumunda bir gecede
vurulurken milyon kere bin çocuk
kaybolmuş kutsallığı şehrin
birkaç duvar kalmış ayakta
yanık otlar, kayalarda oyuklar
gece sesleri gibi ürkünç
sagucu söylüyor: “taşlar unutmaz!
bir kuyu kaldı geriye ağzına kadar dolu su!”
kalıntılar altında bir çocuk göğsünde yaralı serçe
terk ediyor doğduğu şehri ışıksız, ıssız
onun annesi olabilirim.
Yurtsuz Düş, Klaros Yay. Ankara, 2020. s. 28.
Bir cevap yazın