Kadehin içinde süzülen şarabın damlaları ,
Sessizliğimi koruyan bir tebessüm gibiydi .
Aşk , içilen her yudum sonrasında ,
Dökülen kırmızı rengin ateşi gibiydi .
Yaslandığım duvarın arkasında ,
Gölgemi sunan ışıklar gibi yetersiz kalırdın .
Acı , içilen her yudum sonrasında ,
Kırılan bir cam gibi , keskin yüzümü sana çevirirdi.
Bir cevap yazın