Bugün günlerden kabulleniş olsun bugün vedasını kalbimden yaptığım günlerin sonuncusu
Ay ışığım vardı, gönlüm daraldığında gözlerimin hapsolduğu, açıp pencereyi sarkıp balkondan hayalini umduğum, içim daraldığında sebebi ona yorduğum, aklımın onu merkezine koyduğu ve dahası kalbimin ücralarında yaşayan bir ay ışığım vardı. Hayır hayır o ışık sönmedi, sadece artık ışığının bana ait olmadığını öğrendim o kadar. Azaba boyanmış bir kalbin cazibesi kalmaz elbet zira artık bir cenazeden farkımız kalmadı. Uzun uzun bir hayat ummuyorum, yavaş yavaş zayıflattığım tüm bağları koparmama az kaldı. Gitmek sadece gitmek istiyorum, herşeyden herkesten, kendimden…
Takvimden yaprakları kendi elimle koparıyorum ve rakamları göz yaşımla boğuyorum. Ay ışığı kana bulanmış, ayım kanlı, ışığı kanlı ve yastığım… Bir bir kana bulandı değerlerim, sahi madem kan akacaktı neden sağlam duruyor bileklerim. Aklımda beni öldüren düşünceler, utanıyorum artık derdimi aşikâr etmekten, dilimde kuruyası dilekler, kalbimde amin demeyen sessizlikler. İçimde bir sonbahar esintisi, düşüyor umutlar içimden bir bir, rüzgarlarda yankılanırken iç sesim, kulağında yer etmiyor hala iç çekişlerim. Korkma, bir yenisini daha sunmayacağım acılarımın, bir yenisini eklemeyeceğim satırlarıma, göz yaşlarımın akışını anlatmayacağım bu kez gökyüzüme geceyi örtmeyeceğim. Kısıtlanmak belki de tam olarak buydu korku, belki içimden taşan duygularımın yer edememesinin sebebi buydu. Bütün vücudumda intihar nöbetçileri ve biliyor musun en azılıları zaman illeti. Kabus gibi çöktü üzerine hayallerimin, dalını kırdı ümitlerimin ve biliyor musun böyle böyle kendimden vazgeçtim. Sanıyorum zaman sende farklı zuhur ediyor, o yüzden olsa gerek zamana bırakmayı seviyorsun. Göz viran, gönül viran, hayat viran…
Duygularımız hiç olmadığı kadar yıpranmış ne yazık ki birbirimizi toparlamaya imkan bile tanımamışız. Yaralarımız öyle derinden açılmış ki göstermekten korkuyoruz ve göstermediğimiz o yaralar bir yenisini pişmanlıkla açıyor. Nedensiz bir acıma hissi duyuyoruz kendimize ve sonra sinir küpü oluyoruz, kızıyoruz kendimize imkan dahilinde olana imkan tanımadığımız için.
Mevzu bahis istikbal ise kafi değil mi ahretliğim
Amaç kazanmaksa rızâ-i ilahiyi nerde teslimiyetin
Hayatın bir meşgalesi değil mi ki yare yarenlik
İçinden çıkılmaz düşüncelere atmak niyedir
Nefsim canıma düşman, canım bana
Uğursuz sözlerim hep nefsimin fısıldamasından
Rahat yüzü görmedi kalbim kurtulamıyorum karanlığımdan
Gidişinin üzerine ağıtlar mı yakılmalı yoksa yas mı tutmalıyım. Söyler misin bana benden başkasıyla mı mutlu olacaktın, bunu da mı görecekti gözlerim. Bazen ağlıyorum aslında artık şaşmamalı sulu göz olduk çıktık. Ne zormuş ağlamak ne zormuş insanın gözlerini kaçırması ama biliyor musun aşıyorum bütün zorlukları. Kızmıyorum artık kendime nefret etmiyorum, duvarları dövmüyor elim, umut etmiyorum hayal kurmuyorum ve en önemlisi artık seninle birlikte olmak kaderimde yokmuş biliyorum. Mutluluğun benden olmayacak ben güldüremeyeceğim seni triplerin bana olmayacak sevmeyeceksin beni. Uykulu gözlerinden öpemeyeceğim, uyurken okşayamayacağım saçlarını kokunu içime çekemeyeceğim ama hayırlısı buymuş diyerek kabul edeceğim. Hayatlarımız ayrı yazılmış ve öğrendim ki kalbime en büyük düşman en yakınlarım. Hiçbir açıklaması olmayacak yada sebebi, korkulan olacaksa bile kaçılmayacak ve asla durulmayacak. Yeni bir başlangıç belkide sonla olur hatta belki sonsuzlukla, üstümüzdeki ölü toprağını atmadan kalkamayacağız yada üstümüze toprak atılmadan. Gülümsüyorum sadece gülümsüyorum çünkü biliyorum ki ben senin için hayırlı biri değilmişim, sevin çünkü hayırlısı karşına çıkacak benden daha çok seven benden daha çok üzerine titreyen hatta sıkmayan düşünceleriyle ve sevdiğine pişman etmeyecek biri çıkacak. Bu hayat insana en çok kabullenmeyi öğretiyor, acizliği, dua etmeyi, yalnızlığı. Şükür sebebisin insanın hayatında o kadar iyisin ki uzağında olan bile dua ediyor sana. Varlığına şükredilen yokluğuna sabredilensin ve bil ki ne olursa olsun sevilen daima sensin. İyi olmanın ödülü bu olmalı…
Bir cevap yazın