Tutku, bağımlılığın olduğu yerde yaşayamaz. Aksi olsa, Anna Karenina intihar etmezdi!
Tutku, kıskançlığın olduğu yerde de yaşanamaz. Aksi olsa kıskanan kadınların yok ettiği erkekler olmazdıi!
Tutku, Aşk’ın kaynağı.
Ve tıpkı aşk gibi, özgür ve bağımsız…
Sadece yaşama cesaretinde olana tüm açıklığı ile kendisini gösteriyor; kalanlar duygu ve düşüncelere bağımlı.
O duygu ve düşünceyi yaratanın kendisi olduğunun farkında bile olmadan, aşık olduğunu sandığına bağımlılık geliştiriyor insan…
Aşk, kendi içinden taşıyor.
Özgür, bağımsız ve cesurca…
İçinden ne geliyorsa tutkuyla yazıyor, çiziyor, söylüyor ve yaşıyor Aşık olan!
Ve tutku, 5 dakikalık orgazm gibi de değil; o da bağımlılık; adrenalin bağımlılığı gibi…
Tutku kama sutra gibi; yaşandıkça tadı doygunlaşıyor, lezzetleniyor…
Clapton gibi müzik yapanları izlediğimizde tanık olduğumuz bu!
Herkese özgürce yaşayacağı bir Aşk düşsün hayatta!
Tutkuyla
…
Bugüne de bu satırlar düştü.
Gününüz güzellikle geçsin.
Bir cevap yazın