kalbinin incesinde sıva tutmaz harcın
kırıktır köşen kenarın
giderek gidilmez bilirsin
sessiz baharsın
yeşil bir kayboluşa bürünmüş gözünden mavi bakacak kadar
.
unutkan ekmek hamurusun pişmeden usanmaz aklın
oklava ile incecik bir sohbet kurar
kepeklerinden bulgurların dökülür un ile silersin
yanarsın sac üzerinde ayakların çıplak
unutkansın her dem taze rüyalar kuran
.
kalbinin incesinde kalın bir kitap dokur
sustan kalanlarını harf deryasına atar
bakırlayarak kalaylayarak içine ateş düşürerek
bir hamurdan bir demiri nasıl yaratırsın?
.
meyhaneden yeni çıkmış sarhoş kokusudur için
okyanusu yutmuş gibi dalgalı
hintten beri var’dan uzaksın
unutkansın her dem görmek için kendini aynalanır
safsın tutması en zor olan
odundan öte neyden beri bir hamur türküsü tüttürürsün
yürümek zordur susluğunun çarmıhında
ince keskin
.
asılırsın
kuru
nimetten sayar kuşlar
serpikliğin içinde besler seni
Şükran Aydın / Mürekkep Acısı
Bir cevap yazın