İspanya,
Tırnaklarımı kara saçlarına geçirdiğim
Derisi gerilmiş gece!
Duvardaki gölgeyi izleyen
Bir çift “AYRILIĞIM” sözümle.
/Çok öpmüşlüğünden
Duvarda çerçevedir dudağımın uçuğu…
Gece, uyur sokağında.
Usul
ve esaslı.
Defnedilir yine bir rüyaya ten.
Boş yel-kovan
Kaygan
ve savruk
ki yaşamaktan ve ölmekten çıplak olduğum
Koynuma DÜŞ’sün!.
/İp, KUYU’ya küskün.
Su, alabildiğine kirli…
Bilirdim
Korkunç bir tırtıldım senin kalbinde
Kozasından çıkmasını bekleyemediğin!
Dört aralık dört kalple severim de seni
Zehrini tükürmem gidişinin…
Güneşkurusu bir avuç gök
Alyuvasında mum yanığıdır şimdi, geçmez.
Tam “ dört aralık” bekler de
SON’a değmez nefesi.
Bir cevap yazın