İnsan yatarak doğar, büyür, iyileşir,dinlenir ve doğurur. Emeğin yeniden üretimi için
de gerekli olan eylemdir. Vücudu genellikle düz konuma getirerek, bacakları ve
omurgayı düzleme uygun şekille getirmedir.
Durum bildirir ve eğilmek anlamına da gelir. Geminin sola yatmasında olduğu gibi.
Uzun oturma yatay moda geçiştir. Sırtüstü yüzüstü ve yan çeşitleri de yer alır.Yatay
pozisyonda durup tavanı seyretmeyi de getirir. Kişinin varolmasıdır.
Yatağa çağırılmaktır. Sevişme anlamına da gelendir. Cinselliği de içine alır. Çok
yorgun olunduğunda da söylenir. Erkenden yatmayla ifade edilir… Yorucu ve zor
geçen bir günün ardından yapılandır ve uyumadır… Kızılan durumlarda yat zıbar da
denir.
Yapılan araştırmalara göre, bozulan uyku kalitesi ise metabolizmanın yavaşlaması,
iştah artışı bağışıklık sistemini zayıflaması gibi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Geceyi geçirmek için bir yerde kalmadır.
Yatağından bir anda sıçrayabilen bir insan, ne kadar canlı olduğunu, uykuya ne kadar
az teslim olduğunu, uyurken bile önemli her şeyi nasıl işitip fark ettiğini göstermektedir.
Ayrıca haberler de yer bulur. Eve giren hırsızlar yakalanınca “yatmak için” girdiklerini
söylediler.
Sporda ise bilinçli olarak kaybetmeyi getirendir. Oynan kupon un kazanmamasıdır.
Safı da içine alır. Safa yatmak olarak dilimizde yer eder. İş sahasında da yeri hazırdır
yatmanın.
Bir işin yatması o işin olmayacağı anlamına da gelmektedir. Minibüscü ağzında ise ,
yatmak güzergahın polis olmayan bir noktasında yolcu beklemektir. Boş yere beklemeyi
de anlatır. Malların depo da yatmasıdır.
Hiç bir işle meşgul olmama durumudur. Yan gelip yatmaktır. Sızma moduna da
geçiştir. Hapiste yatmak ise sürenin dolumudur. Ölüm orucuna yatmak ise talepler
için bedenini ortaya koymadır.
Öldükten sonra da toprağın altında yatmaya devam ediyor insan sessizce yastık
olmadan.
Özgür Karakaya
Bir cevap yazın