Ben bir çalıyım.
Doğunun da doğusunda.
Nereye gittiğini bilmediğim, bir yolun kıyısında.
Başım belalı, başım püsküllü.
Dallarıma konar kınalı yaban bülbülü.
Bakmayın gündüz ılgıt esişine rüzgarın.
İki yüzlüdür, riyakardır.
Geceleri iliklerine işler insanın.
Bazen dudaklarım kurur susuzluktan.
Bulutları ararım, deli deli olanlarından.
Ateşten kamçılarını şaklatan.
Gürleyip yürekleri hoplatan.
Önce kana kana içerim rahmetinden.
Islandıkça ıslanırım.
Karıncalara şemsiye olur yapraklarım.
Serçeler küser bana yoğun dikenlerimden.
Çobanlar sever beni sarışın güllerimden.
Bazen bir kurt oturur mindersiz eteğime.
Açlık kokan nefesini, koklatır nefesime
İkimizde ürkeriz, parlak hızla yaklaşan bir çift gözden.
O, siner bir kayanın dibine.
Ben savunmasız.
Dört tekerden bir varlık homurdanarak.
Vınlar yanımızda o iğrenç kokusunu yayarak.
Bir çalıyım, garip, anasız, babasız kimsesiz.
Göz kırpar yıldızlar sedasız sessiz.
Gündüzleri güneş yanığı olurum gümansız.
Ot gibi yaşıyorum işte.
Tuzsuz, tatsız, aşksız, sevdasız.
Geceleri yüreğime damla damla hüzünler yağar.
Kim bilir benim gibi, kimler, nerede, neden ağlar.
Cihangir BOZ. KARS