Hayalimdeki eğitim sistemi ne tam olarak bilmiyorum, ancak eğitimin sistemini de eleştirmiyor değilim. Eğitim sisteminin matematik, fizik, kimya, biyolojiden ibaret olduğunu herkes bilir. Zaten bütün sorun burada başlıyor -keşke tek sorun bu olsa-. Eğitim sistemiz kötü değil ancak geliştiresi gerekli, eğitim oturmuş ancak sistem tarafı tartışılır.
Neden mi?
Bu eğitim sisteminde sadece sınav isimleri değişti SBS, TEOG, ÖSS. Bazı insanlarımız hatta öğrencilerimiz TYT ne AYT ne bilmiyorlar sürekli sadece isimleri değiştiği için insanlar ezberlemiyor bile, soru tipleri bile aynı sadece isimleri farklı oluyor.
Peki, neler mi geliştirilmeli?
Bu iş yurt dışından kopyalana eğitim sistemleri ile olmaz. Avrupa da birçok ülkede eğitim sistemi sorunu yok değil, bizzat gidip görmedim tabi ki, okuduğum bir makalede bundan bahsediyordu. Yurt dışında da eğitim kalitesi olarak özel ve devlet ayrımı var. Uzun lafın kısası bizim başka bir kültürden gelen eğitime ihtiyacımız yok. “Nasıl bir sistem olsun?” diye öğrencilere sorabiliriz, ama bu bizi yanıltacaktır.
Öğrencilerin çoğu üniversite sınavının kaldırılması gerektiğini savunurlar. Maalesef böyle bir şey mümkün olmaz. Herkes çok fazla para kazandıran bir meslek ister, herkeste aynı mesleği yapamaz ama bizi küçük yaşımızda bile zorlu bir sınava hazırlamak pekte mantıklı değil. Şu anki LGS – sanırım – olan bir sınava ihtiyaç yok, aynı orta okuldaki eğitim sistemi gibi verilebilir direkt. Kendi hayalleri yazar, ressam ve benzeri yetenek sahibi olmanız gereken meslekleri isteyen öğrenciler için ayrı liselerin artırılması gerek. Tabi ki evimize en yakın liseye gitmek gibi saçma bir değerlendirme olmayacak. Eğer böyle bir sınav kalkamazsa yeteneğini geliştirmişler ile yetenekli öğrenciler aynı kulvarda yarışmaz.
Bir öğrenci LGS’ye odaklanıp yeteni geliştiremez matematik ve fen gibi derslerle kendini yoracağı için. Ancak bu baskı altında kalmayan öğrenci kendin yeteneğini geliştirir, şimdi sizce de eşit bir sınava mı tabi tutuluyorlar? Tabi birde o kadar ek özel dersler alan öğrenci ile sadece devlet okullana giden öğrencilerde var ama bu konuya girersek işin içinden çıkamayız. Hem bizi zorlu bir sınava tutup küçük yaşımızda stres sahibi yapacağınıza böyle kolay bir sistem oluşturabilirsiniz. Okuldaki ödül ve ceza sistemleri geliştirilebilir.
Parası olan üniversiteye gitsin
Bu başlık biraz ilginç gelmiş olabilir ancak bu başlığı bize attıran gene milli eğitim bakanlığındır. Zamanında annelerimiz babalarımız MEB kitapları için para verirlermiş. Şu an vermiyorsunuz diyenlere sesleniyorum ben sadece MEB kitabından çalışıpta üniversite kazanan görmedim görebileceğimde sanmıyorum şahsen. MEB kitaplarının içi boş bilgi yığınlıdan başka bir şey değil. İlla gidip ek kaynak almak zorundasınız. Benim sadece matematikten beş tane ek kaynağım var. Tabii bunlarında öpücükle almadım her biri en az elli lira tutturuyor. “E almasındın o zaman.”dediğimizi duyar gibiyim. MEB kitaplarında her konu için en fazla on soru var ya da yok sizce her konundan on soru çözerek bir yerlere gelebileceğimi düşünüyorsanız tıp veya hukuk kazanmak bir marifet sayılmazdı. Sorun sadece kitaplar değil tabi ki.
Bir önceki başlıkta da değindiğim bir konu bu aslında. Özel ve devlet ayrımı. Gelmiş geçmiş en iyi eğitim sistemin Finlandiya ‘da olduğunu hepimiz biliyoruz. Hiç neden dediniz mi? Finlandiya’da özel okul yok. Bir muhabir Finlandiya Başbakanına sorar.” Finlandiya’da neden hiç özel okul yok?”diye. Başkan “Biz öğrencilerimizi müşteri olarak görmüyoruz.” der. Bu cümleden iki şey çıkarmamız gerekir, eğitimin para ile bir yerlere gelmeyeceğini. İkincisi özel ve devlet diye bir ayrımın olmaması gerektiğini.