içimde bıçakla bekleyen çocuk,
su değil gözlerimde görünen
yüzüme dökülen erimiş demirler
nasıl bıçaklayacaksın beni
başka bir şeye dönüşürken?
kınına koy, öfkesi keskin silahını
erimeyecek demirlerim şuursuz
alevden bin kapı açılsa önümde
tavında döğmeden kırılgan özümü
girer miyim içeri destursuz?
Bir cevap yazın