Biri durmuştu ve
Durmuştu ve seni izliyordu.
Yağmur damlalarının omuzlarına değdiği anı.
O anın, sende yarattığı etkiyi.
Biri senden daha anlamlı bakıyordu,
Daha anlamlı ve daha anlayışlı.
Sana, tam sana, tam gözlerine.
Sanki parmak uçları değiyordu,
Sana, senin yüzüne.
Hayır, değse parlayacaktın onun gibi,
Ama değmiyordu.
Yağmur damlaları, o birini ışıl ışıl parlatıyordu.
Sen gözlerini ovuşturuyor ama bakmaya devam ediyordun.
Biri durmuştu ve
Durmuştu ve senin ona bakmandan daha yakıcı bakıyordu sana.
Sana evet, ruhunu kuşlara teslim etmiş olan sana.
O an kuşların peşine takılmak istedin.
Ama çakılmıştın olduğun yere ve,
Ve işte ceketinden sular damlıyordu yere.
Sen farkında değildin,
Islandığının, titrediğinin,
Ve hatta öylece durup boşluğa baktığının.
Kalabalığın içinde olduğunun,
Yığınlarca insanın.
Arabaların ve onların motor seslerinin.
Telefonunun dakikalardır çaldığının.
Bilet sırasında olduğunun,
Sıranın sana geldiğinin,
Buralardan gittiğinin.
Farkına vardığında derin bir sızı hissedeceğinin.
Farkında değildin,
Halüsinasyonların
Halüsinasyonların ve -şizofreninin-