Kalp batısında
Batık gemilerin uzağında;
Perşembeye uzadığında saçları güneşin
Korku kutsadı karanlığın şövalyeliğini.
Kokladı
Göğün kuyusunda taş,
bilirdi,sesin kokusunu.
Bugün yağmurun dördü:
Seni büyüyen ve çoğaltan aşkın adıyla sevdim!
-Gelincik aklandı –
Çocuk sarısı kaldırımlara.
Yerin yüzü makasla kesildi
İsyan ritüelleriyle gömüldü
Kendini, kendine çok görmelerin tohumları.
Bugün yağmurun üçü:
Seni büyüyen AŞKIN adıyla sevdim.
Gölge baş verdi.
O çabuk büyüyendi.
Her şey yar — ım kalırdı
Gölge değil!
Bilinirdi;Bir yerlerde karanlıktan söz ediliyorsa anlatılan aydınlıktı aslında.
Gölgenin varlığı ışıktan bağımsız değildi!
Bugün yağmurun ikisi:
Seni kanayan aşkın adıyla sevdim.
Harfleri kıyama kalkmış bir kelime
Yasak duvara
karanlığı çengellerken
ve kuş ölüleriyle
O köprüden geçerken ben
Kendinizi küçültmüştünüz
Küçük ve kirliydiniz,
Sağır türkülerde…
Bugün yağmurun biri:
Seni körelten aşkın adıyla sevdim.
Yıktığın uygarlıkta derviş hayaletlerini sana çok göremezken
Ansızın çöken serinlik gibi öptüğümde koltukaltı terini,
Kalp batısında
Batık gemilerin uzağında
Kes-ildi saçları güneşin
Göğün kuruyan kuyusunda taşlaştı sesin kokusu.
Gelincik yüreğin seyyah ağına veda etti!
Bir cevap yazın