Eşime
Kara zeytin
İlk göz ağrısı
Bu bozkırda ninni ezgisi gibi gelmez mi sana da
rüzgar uğultusu?
Bir akşamüstü şarkısıdır kulağımızda
geçip giden koyun sürüsü
o çıngıraklar, çoban ıslığı…
Beşikte bebeler biçilmiş başak demeti gibi
uzanmazlar mı?
Mışıl mışıl değil midir boy verirken ekinler
uyurken yavrular
büyürken kuzular…
Dev çınar ağacına asılı salıncaktaki bir çocuk sevinci
kadardır ömrümüz.
Ve bir cenazenin üstüne serpilen ilkbahar toprağı gibi
yumuşaktır yüreğimiz.
Değil mi zeytinim
kara’m
ilk göz ağrım?