Sokağa dökülen yaprakların somurtması gibiydi dokunuşun
İlk bahara özlem duyarcasına haykırır…
Sözlerin iki dudağının arasından akmaya yüz tutmuş
Toplarla dövülmüş surlar kadar dökülesi ve ezik
Bir takım konuşmalara şahittik o dakikalar
Dolanmalar sarılmalar ne varsa gözlerimizdeydi
Kıyamet koparcasına kavgalıydık dünyanın geri kalanlarıyla
Tonlarını kaybeden gökkuşağı gibi duraksamıştı her şey;o anlık
Dirhem dirhem akan gece şahitti tüm kanamalarıyla
Gece hiç kanar mı demiştik iki çay arasından
Gece gündüze kanıyordu halbuki
Biz boğulurcasına suskunduk…
Bir cevap yazın