Sema Enci’ye
içinden bir deniz taşmalı insanın
taşmalı bazen gözlerinden
akmalı bir akşamüstü yağmurla
saklamamalı avurtlarında
aşmalı her insan gölgesini
mutlaka ayakları suya değmeli
baharı tadarken
beni kıyıya taşımalı
taşımalı yük gibi kâlbim ağır
bir gemi ağzında şilep kadar yorgun
akşam olmadan selamını uçurur üç göğercin
göğün mavisine
maîsine tutuşur takvim temmuz bağrımda
kaîsi bir halka bin renk tomuruşu
güz külü gibi ağzımda rengi
suya özlemli
mutlaka beni kıyıya taşıyanın
ilk önce elleri olmalı
saat kaç olmuş demeden açar çiçekler
bir duâ gibi bulutları tarar rüzgâr
döngü bir gökkuşağı
papatyanın ezharı saçlarından dokunmalı
okunmalı aşkın bizi saklıyan kitabı
içinden taşmalı her insan maviye telaşsız
gözyaşlarını vermeli toprağa
ermeli yediveren gül derenî
ağzını öpmeli
Bir cevap yazın