.
Hiç konuşmadım gecenin derinine ben
ağlatan meşeyi dinledim
ve ağlayan suyu
Koynunda zer uyutan ey toprağın tuzu
duyduğum ses rüzgâr değil, gölgelerin fısıltısı
.
İki göğsüm arası ebe sancısı ah…
Sarısabır çiçeğiyim yüz yıl öncesinden, ‘yüzüklerimi getirin-
küpelerimi, gömdüğünüz’ derinden*
.
Bir tutam kırmızı iplik bileğimde, bu ateşten ben geçtim
açıp saçlarımı önünüzde, acı suyu ben içtim!
Ah yazgısı ateş mercan otu, kayadan akan su
kavruk sedir ağacım, şifa bulduğum tunç yılan
ve sarısabır yaktığım buhurdan…
Kalbime iliştirdiğiniz erken hüzünden uzak
bir yaprak buldum altına sığınacak
‘ gökten aşağı çiy damlayacak!’
.
Tuz ve Gece
Fotoğraf: Shirin Neshat – Women of Allah
Bir cevap yazın