sarhoş bir hayat
kuruyorduk
kaybettiğim
max jacob şiirlerindeki
güzelleri hatırlatıyordun bana
avucumda
bir lokma rüzgar gibi
tutuyordum dün gece
ezberimden yüzünü
bir bulut gibi
soluksuz bitirdim
bu yolculuğu da
oysa ölümüm
herkesinden farklı
olsun isterdim
ellerin titriyordu
nabzım gözlerinde atıyordu
yalnız kalmıştım
mahvolmuştum geceleyin
ışıkları söndürüp
senden bahsediyorduk
rüzgar esiyordu
seni hiç görmeseydim
rezilce bu kaldırımlara
düşmeseydim
benim bu çektiklerimi
bir çocuk var
yalnız o biliyor
odasında okuduğum şiirler
yaşadıklarımız kokuyor
içim büyük karanlıktı
ellerimi göğe uzattım
soluk bir sisin arkasından
yüzün görünüyordu
kendimden kurtulmak için
gölgemi astım rüzgarlara
sen onlar gibi değilsin
biliyorum
senin gözlerin karanlıkta
yağmuru görüyor
tek damla gözyaşı
dökmesin istiyorum gözlerin
bu yaşlı toprağa
gökyüzü gibi ağmasın istiyorum
dikenin kalbe battığı
bir gündür bu yaşadığımız
bulutlar senin gözlerin
buğulanmış camlara inat
ha yağdı ha yağacak
ateşler içinde çocuk ellerindir
kimsenin bilmediği türküleri bilen
saat üçtür burda dağlar büzülür
yağmura niyetlenir sen yoksun
çocuklar uyumamıştır
gökyüzü ıslıklarla seslerle dolu
kıvılcımlar uçuşurdu
bereketli karanlıkta
ayaklarının dibinde
en çocuk sesleriyle
deniz durgun
havada fırtına sessizliği
gece ayaz mı ayaz için titriyor
konuşmadan gülmeden
sabırla beklersin
yıldızlar eskidirler gecemizde
ince ince şimşek çakar
yağmur niyetlenir
hiç kimse görmemiştir
suların altı ne kadar karanlıktır
karanlıkta kibrit çakılmış gibi
ürkek bir ışık gözlerin
genişler dünyam
şafaklar söküyorken
dünya uyanır erik dallarında
parmak kadar serçeler
ben yine yalnızımdır yapayalnız
büyük kalabalıklar ortasında
hüznü bir çocuk tebessümü gibi
suyun üstünde tozlu rüyaların
koynuna sokulmuş gözbebeklerinde
büyük yangınların kızıllığı kalmış
katranlı dokunsa da hayat
kimsenin kimseyi görmediği
bu günlerde
gazetelerde bir führerin
çılgın bakışlarına inat
o çocuklar sokaklarda
sen yazdıklarınla
sağaltıyorsunuz hayatımı
büyük bir şarkının
ilk seslerini içimde duyup
karanlıkları yaran ıslıklar
dolaşırken geceyi
bereketli bir kadın gibi nefes alıyor
nurlu şuurlu ve keşif boşluklarıyla
ülkemin tüm sokaklarında o çocuklar
avuç avuç bir iyimserlik oluyor adları
ethem, ali ismail, abdullah, mehmet
Şehla – Mehmet Özgür Ersan
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
En Çok Okunanlar
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
Bir cevap yazın