Anadolu`nun en güzel yerlerini barındıran Afyon dayız. Afyon, sıcakkanlı insanlarını yaşadığı sevimli bir şehirdir. Bu özelliği ile hemen kendisine alışmamızı sağladı. Afyon da ilk gezeceğimiz yer, buram buram tarih kokan Zafer Müzesi ‘dir. Zafer Müzesi çarşının ortasında bulunan bir mekandır. Bu sebepten dolayı ilk güzergahımız oldu. Çok uzaktan bile belli olan bu eşsiz mimari bizi geçmişimize alıp götürdü.Konağı andıran dış yapısı ona ayrı bir gizem katıyor.İçeriye girdiğinizde sizi on ile on beş merdivenler karşılıyor.Hemen girişte duvarlarda Kurtuluş Savaş ‘ını anlatan resimler bulunuyor.Resimlerin eşliğinde merdivenleri aştığınızda; kocaman salon ve bir çok resim burada sergileniyor.Salonun orta kısmında minyatür savaş haritaları gözden kaçmıyor.Duvarda bulunan resimler haricinde salonun karşısında ayrı resimler bulunuyor.Müzenin içini sekiz oda ve salon oluşturuyor.İç ambiyansı size Kurtuluş Savaşı’na götürmeye yetiyor.Odaların içinde paşaların eşyaları ve onların resimleri sergileniyor. Odaların birine giriyoruz ve işte o anda Kurutuluş Savaşı başlıyor; bize cephelerin içinde şarapnel parçaları, çöl gözlü, kılıçlar görüyoruz. Ardından karşımıza İsmet Paşa çıkıyor ve onu harp giysileriyle görüyoruz. Bu mükemmel duygulardan çıkmak kolay olmuyor.
Yolumuza Afyon’un ünlü kalesine çıkmak için devam ediyoruz. Meraklı gözlerle kalenin merdivenlerine bakıyoruz. Başta gözümüz çok korksa da çıkmak o kadar zor olmuyor. Çünkü her iki basamaktan sonra dinlenmek zorunda kalıyoruz. Merdivenlerin genişliği avantaj gibi görünsede aslında dezavantaj bir durum oluşturuyor. Merdivenlerden çıkarken Afyon’un sıcakkanlı insanlarıyla sohbet etmek bize ayrı bir tat veriyor. Bu durum yeni arkadaşlıklara yelken açmamızı sağladı. Yükseklik korkusu olanlara tavsiye edemeyeceğim bir mekan… Bir çok insan kalenin eşsiz manzarasını görmek için geliyor. Hatta Kütahya’dan gelen ve sadece kaleye çıkmak için bize eşlik eden yaşlı teyze bunu kanıtlar nitelikteydi. Sonunda kalenin girişini görüyoruz. Bu mutluluğun tarifi imkansız sanırım. Sonra uçsuz bucaksız Afyon sizi alıp götürüyor. Kendinizi adeta karınca gibi hissediyorsunuz.Minik minik insanlar ve arabalar hepsi gözünüze oyuncak gibi geliyor. O anda insanoğlunun acizliğini tüm benliğinize işliyor. Yüzünüzü yalayan serin rüzgar size ayrı bir yaşama sevinci katıyor. Yavaş yavaş kaleye veda edip diğer mekanları ziyarete devam ediyoruz.
Eşssiz ve harikulade Çavuşbaşı evlerini ziyaret ediyoruz. İçinize bir yumuşaklık ve heyecan katan bu mükemmel mimariler sizi geçmişe götürüyor. Beton yapıların içinde sıkışmış kalmış olan insana özgürlük katan bu evler; sadece yaşam alanı değil huzurun merkezi haline gelmişler. Dış yapılarındaki ince iş sizi mest etmeye yetiyor. Dışı kadar içi de ayrı özenle dizayn edilmiş bu şahane yapılar (genellikle iki ya da üç katlı oluyorlar) Bizi bizden alıyor. Bu eşsiz yapıların içine girdiğimizde bizi başka bir dünyaya götürüyor. Bu evlerin bazıları hala kullanılıyor. (kahvehane veya restaurant olarak değerlendiriliyor. Bu mükemmel evlerden sonra ona yakın olan huzur mekanlarına doğru hareket ediyoruz.
Diğer durağımız olan Mevlevihane’ye galoşlarımızı giyerek devam ediyoruz. Bu yapı tüm özelliklerini kaybetmeden korumaya devam ediyor. Üç katlı ve ahşaptan oluşan bu ev dış yapısıyla bizi hayran bırakıyor. İlk katında bulunan avlusunda hediyelik eşyalar satılıyor. İkinci katta tahta merdivenlerin vermiş olduğu tatlı ahenkle çıkıyoruz. Sofaya doğru geliyoruz. Bu katta iki oda bulunuyor. Bu odalarda sohbet etmek ve yemek yemek için kullanılan eşyalar sergileniyor. Yere serilmiş keçe halılar bizi biraz şaşırtıyor. Çünkü hala yeni gibi canlı duruyorlar. Üçüncü kata çıkarken kadınların giydiği elbiseler bizi karşılıyor. Ayrıca sobayı unutmamak lazım… Bu katta ise Bahar Hatun’un çeyizleri sergileniyor. Hemen onun karşısında şeyhin odası bulunuyor. Bütün odaların içinde olduğu gibi bu odaya da sedir döşenmiş.Mevlevihane’yi gezdikten sonra Mevlevi Cami’ye doğru ilerliyoruz. Caminin bahçesine giriyoruz. Burada caminin içini gezmeden önce üç ayrı mekanı ziyaret ediyoruz. Bunlar dervişlerin eşyalarının ve el yazması eserlerin bulunduğu giriş kısmıdır. Diğer bölüm ise dervişlerin yemeklerini yaptıkları ve yedikleri yerdir. Son kısımda da dervişlerin kaldığı hücreler bulunuyor. Özellikle dervişlerin kaldığı hücreler insana kendini bir daha düşünme imkanı veriyor. Yani içsel muhasebenin yapılabileceği çok güzel bir ortam oluyor. Böylece dervişlerin yaşamlarını net bir şekilde öğrenmiş oluyoruz. Caminin giriş kapısına gelince Namık Kemal’in annesinin kabrini görüyor ve bir Fatiha okuyup camiye giriyoruz. Caminin içi oldukça geniş ve ferah… Caminin içinde şeyhin kabri bulunuyor. Onun hemen yanında diğer uluların kabirleri vardır. Ayrıca Destine Hatun ve Güneş Hatun’un kabirleri de burada yer alıyor. Hepsine Fatiha okuyup dua ettikten sonra Afyon’un en işlek caddesinde bulunan İmaret Camisi’ne doğru yol alıyoruz.
Geniş bir alana yapılmış olan İmaret Cami’nin parkını gördüğümüzde içimizde oluşan oturma isteğine karşı koyamıyoruz. İkindi güneşinin vermiş olduğu mükemmel ahenk ile camiye giriyoruz. Caminin dışı gibi içi de oldukça geniş ve ferahtır. Özellikle caminin kadınlar girişinin farklı olması bizi şaşırtıyor. Caminin içine girince içimize saran o huzur, bize yaşamın tadını ve özünü net olarak gösteriyor. Ayrıca caminin dışında bulunan hamamı da gezmek istiyoruz. Ancak restorasyondan dolayı hamamı gezemiyoruz. Gezimizin sonuna doğru gelince güneş ışıklarını dünyadan çekiyor ve bizim yüzümüzde tatlı bir tebessüm bırakıyor.
TARİH KOKAN MEKÂNLAR – Kevser CERAN
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
En Çok Okunanlar
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
Bir cevap yazın