Ne el veren oldu , ne de ufkum açan senin gibi
Ansızın geldin hayatıma daha onsekizimde, son şiirlerinle
Zamanında; Tanrının önceden karar kıldığı bir anda belkide, kim bilebilir ki
Ihlamur kokuları geliyor burnuma pencerem açık,
Men senden öğrendim mısra dizmeyi, şiir damlar sehbama kaç zamandır
Has bahçemde kaç gül bitti ki bu güne dek, en kırmızısından biri sen
İkrar verdik aleme gelmezden evvel, kalem tutan el olacağız diyerek
Kastımız senmişsin pirimiz sen, anladık ve sevindik ve şükrettik
Muhammed’in parmaklarını gördük elestte, ondandır kalemin bu efeliği
En harbsisinden bir ege zeybeği, haydi vurun davullara meydanda aksayfalar
Tesliimiyet yok teslim olmak yok zindan da da geçse ömür
Razıyız ölüme, tutmuşuz pirin elinden vız gelir mahpus bize
Anam avradım olsun dönersem ikrarımdan
Ne ki ölüm, ne ki mahpus, bir yalan dünya bura nihayetinde…