Empatik Üçlemenin 2.Şiiri
Tek başına mısın bu hayatta,
Yalnız olabilirsin bu evrende.
Neden olmasın ki.
Sadece senin için çevrilmiş bir filmdir, belki bu.
Gördüğün, tanıdığın, tüm insanlar,
Figüranlarıdır belki, senin yaşamının.
Gezip, gördüğün yerler, her şey dekorudur senin oyununun.
Hamlet’ i olmuşsundur kendi hayatının,
Shakespeare’ i bulma yollarında.
Sevgilin, en yakın arkadaşlarım dediklerin,
Bir hayaldir belki bu perdede.
Olamaz mı Karagözüm.
Her arayan, Mevlasını bulacak değil ya.
Hadi bırakalım bunları bir kenara,
Yaşadığının gerçek olduğunu kanıtlayabilir misin.
Tarih yazmamış böyle bir babayiğidi.
Bu dünyadan giderken, tek başına olacağını bilirsinde,
Yaşarken niye kabul etmezsin, yalnızlığı.
Her şey, herkes, hatta, bir yaz gecesi, uyurken seni sokan sivrisinek bile,
sadece senin yaşamın için yaratılmış olamaz mı.
Sadece senin duyup,görebildiğin,başka kimselerin varlığından haberinin bile
olmadığı bir yaşam.
Bu sivrisinek metaforunu da her yerde kullanmasan olmaz mı diyorsun.
Küçüktür, ama önemlidir.
Anlayana saz arkadaşı olur.
Sazını da iyi çalar üstelik.
Peki sen,
Şu yaşadığın hayatın tam merkezine, kendini koyup,
Her şey, herkes, sanki senin için var edilmiş gibi yapmaz mısın.
Çevrendekilere, hizmetkarınmış gibi
davranmaz mısın.
Canlı, cansız, ne var ne yok, hoyratça kullanmaz mısın.
Biraz düşünürsen, zaten tek başına yaşıyorsun bu hayatı.
Hatta, yaşadığın bile şüpheli.
Hal böyleyken deli diyorsun birde,
Her şeyin imge olduğunu söyleyen filozofa.
Filozof ne yapsın; O’ da sana, bana, bakıyor.
Bütün bunlar gerçek olamaz diyor.
İşte, senin yaşam dediğin bu yaşamsı, böylece sürüp giderken,
Bir başka sahnede, bir başkası, başrolde çıkıyor.
Senin hiçbir öneminin olmadığı, başka bir hayat.
Mesela, yolda yürürken görüp küçümsediğin bir adam.
O’ da kendi aleminin tam merkezinde.
Elbette, herkes kadar layık değil mi,
Bu dünyanın tüm nimetlerine.
Ama sen beni hiç anlamıyorsun.
Hala senleri ben yapmıyorsun.
Empatik Üçlemenin Birinci Şiiri
Bir cevap yazın