Biçti hayatını hay ile huy arasından
Yokladı usulca
Dengesiz oldu dedi
Benimseyemedi iki yarımı da
Birini kendine ayırdı huysuz sabahları için
Birini çarçur etti canına değesice
Yirmi küsür yılı haydan geldi
Huya bile gidemeden süblimleşti
Sevemedi sağlamasını
Ne ıslak ne kuru
Ne dalgalı ne duru
Hiç yoksulu günlerinin nebulasıydı kalan
Yalandı dedi bir kez daha, yalan
Ucuzundan bir edebiyat süprüntüsüydü
Hatıratının gevşek örüntüsüydü belkimsi
Ellerini silkeledi tiksintileyin
Sümüksü maddeyi temizleyemedi belleğinden
Çam gövdesine sürülmüşçesine
Kaşıntısı bile geçmedi
Unutmak istedi acemi gülümsemelerini çocuk
İzin vermedi yüzünün gevşek kasları
Aptal bir seğirme kaldı avuçlarında
Kendinden utandı
Sallanamayan sandalyesinde sallanamadı
Uykulu gözlerinde uyanık kaldı
Yanmayan çakmağıyla sigarasını yakamadı
Çekti ciğerlerine nikotinsiz havayı
Kendinden geçtik,
Ciğerlerini bile avutamadı.
Aşık olmak istemedi çocuk
Bir uykuyu paylaşmak,
Bir sabahı öpmek istemedi gerdanından doyasıya
Korktu isteksizliğinden
“Biri gözlerimi mi sildi” dedi kendi kendine
Gözbebeklerini göremedi aynaya bakmaksızın
Saçmalığında boğuldu bir zaman
Gözlerini çıkardı yuvalarından usulca çocuk
Çekmecesine koydu özenle ikisini de
Parmaklarını kesti bir bir,
Orta parmağını yerinde bıraktı
Lazım olası günün birinde
Ak saçlarını tek tek ayırıp
Siyah olanları kopardı köklerinden
Kelliğine bile şaşmadı
Aldı eline körolasıca bıçağını çocuk
Biçti hayatını hay ile huy arasından
Birini kendine ayırdı huysuz sabahları için
Birini çarçur etti canına değesice
Kendine ayırdığı parçaya baktı sevgiyle
Vurdu duvara, herşeyini parçaladı.
Bir cevap yazın