Kırgın sarılarını ceplerime koy.
Yalnız, sen hâlâ bir kırmızısın tam şuramda ritimli..
bir çiçek tarafından uyarılıyoruz şimdi ve sonra,
bu eski duvarlar hep bize kalan çivi yazıları
ki her harfi bir çivi gibi batıyor senin gittiğin yerden itibaren.
bir dağın sağ yamacı mora batarken,
çarıksız çocuklar günbatımına koşuyor
– o sensin
onlar için bir şeyler yeni başlıyor
hiçbiri de sevdadan habersiz değil
biliyorsun , onlar da sever mütemadiyen
– bu benim
Görüyoruz ki bulanan bir takım şeyler var,
buna renkler de dahil
en aşina olduğumuz tonlar eşliğinde Beethoven çalıyor,
mor yamaçta bir çoban kaval çalıyor,
şu nehrin sureti turkuvaza çalıyor,
müzikli renkler, gittiğin yerden çoğalıyor
Senin yolun öyle naif, öyle sakin ki
bir menderes boyu, yılan gibi öylece kıvranıyor
Bir cevap yazın